Teknoloji her geçen dakika biraz daha gelişmeye devam ediyor. Üstelik bu gelişme her alanda yaşanıyor. Sadece oyun oynamak için kullandığımız konsollar, iletişim için tercih ettiğimiz telefonlar, iş istasyonu haline gelen bilgisayarlarla sınırlı kalarak değil daha birçok alanda teknolojinin adını duyurmaya başladığını söyleyebiliriz. İşte bu alanlardan birisi de sağlık alanı. Gelişen teknolojiler ve kullanılan makinelerin artık birer robot haline gelmesi sağlık sektörünü başka bir boyuta taşıdı. En ölümcül hastalıklar bile eskiye oranda çok daha üst düzey tedavilerle çözüme kavuşturulabiliyor. Üstelik her alanda olduğu gibi bu alanda da sürekli yenilenme devam ediyor. İşte bu yenilenmenin bir ürünü olarak geçtiğimiz günlerde yeni bir teknoloji daha tanıtıldı. Doğrudan böbrek hastaları için gelen bu haber oldukça umut verici. Söz konusu habere göre artık böbrek hastaları için giyilebilir böbrek geliştirildi. Tıpkı giyilebilir teknoloji ürünlerinde (akıllı saat, akıllı gözlük) bulunan teknolojiye sahip olan yapay böbrek sadece bir kemer yardımıyla kullanılıyor.
İlk Testler Oldukça Olumlu
Sadece bir kemer yardımıyla hastaya bağlanan yapay böbrek, aslında mini bir diyaliz makinesi olarak görev yapıyor. Hasta günlük işlerini yaparken bu ürün sayesinde bir yandan da diyalizine girebiliyor. Böbrek hastalarına umut olan yeni teknoloji ürünün ilk testleri ise oldukça başarılı. Washington Üniversitesi tarafından geliştirilen yapay böbrek ilk olarak 7 böbrek hastasında denenmiş. 7 hastada da uzun süreler denemeye alınan giyilebilir böbrek teknolojisi oldukça olumlu sonuçlar verdi. Fakat son dönemde uzun süreli kullanıma bağlı olan bazı hataların ortaya çıktığı da belirtiliyor.
Sorunun Çözülmesi İle Seri Üretime Geçilecek
Washington Üniversitesi tarafından yapılan açıklamaya göre uzun süre kullanım sonrasında oluşan sorunun çözümü için çalışmalar hızla devam ediyor. Kan uyuşmazlığı ve karbondioksit baloncukları nedeniyle yaşanan bu sorunun çözümünden sonra ise giyilebilir böbrek teknolojisinin seri üretime geçmesi bekleniyor. Seri üretim için ise hangi yönteme başvurulacak, ürün dünya pazarına da açılacak mı işte bu sorular en çok merak edilen sorular. Henüz Washington Üniversitesi tarafından da bu sorunlar için bir açıklama gelmiş değil.